T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / ÇEKMEKÖY - Alemdağ Anadolu İmam Hatip Lisesi

Ergenlikte Veli-Çocuk İlişkisi

Ergenlikte Veli-Çocuk İlişkisinde Empati ve Hoşgörünün Önemi

Değerli velilerimiz;

Kendimizi İyi hissettiğimiz zamanlara bir bakalım. Bu  bir çok kez karşı tarafın bizi anladığını hissettiğimiz anlara denk gelir. Peki anlaşıldığımızı hissettiren beceriye ne nedir? Empati kavramını son zamanlarda sıkça duymaktayız. Nedir empati? Genel manada açıklarsak karşı tarafın duygularını, düşüncelerini anlamaya ve bunu karşı tarafa hissettirmeye empati diyebiliriz.  Peki  Empati becerilerine sahip miyiz? Empati becerileri günlük hayatta iletişim çatışmalarını önleyen en temel faktördür. Empati maalesef ki doğuştan kişiliğimize yerleşen bir beceri değildir.  Zamanla geliştirilebilen, öğrenilen, kişiler arası ilişkileri güçlendiren, bazen onaran bir beceridir. Şüphesiz sosyal bir varlık olan insanın başkalarıyla ilişki kurmadan yaşaması çok zordur.

         Çocuklar, ebeveynlerini, ona bakım veren kişileri, bazen bir amca, abi gibi yakın hissettiği kişileri  model alarak bazı davranış kalıplarını kazanırlar. Dolayısıyla empatik beceriler de rol model yoluyla çocuklara kazandırılabilir. Çocuklar tarafından anlaşılmayı bekleyen anne babalar, empatik becerilere sahip olursa bunu çocuklarına aktarıp yaygınlaştırabilirler. Empati yapmanın birinci basamağı etkin dinlemekten geçer. Karşıdaki kişinin bilişsel boyutta düşüncelerini anlamak için etkin dinlemeli, göz teması kurmalı, tüm dikkati anlatılan konuya vermeliyiz. Duygusal manada anlamak içinse duygulara odaklanmalıyız, öncelikli olarak duyguları doğru tanımlamalıyız. Kaygı, korku, hüzün, mutluluk, şaşkınlık, bunalmışlık... Bu duyguların tam olarak anlamlandırıp bunu karşı tarafa yansıtmadıkça olumlu iletişim becerileri konusunda eksik kalmış oluruz. Bunların yanı sıra bizler  biliyoruz ki iletişimin büyük bir çoğunluğu sözsüzdür. Jest ve mimikler, duruş iletişimde dikkate aldığımız durumlardır.

 Ergenlik dönemine gelindiğinde ise aile, arkadaş ilişkileri farklılaşmakta, ergenin sosyal çevresi ve ve öğretmenleri ön plana çıkmaktadır. Ergen bireyler soyut düşüncenin gelişmesiyle hayatı sorgulamaya, yeni beceriler keşfetmeye meraklıdır. Aynı zamanda fırtınalı bir dönemden geçtikleri için hassas ve kırılgan  olurlar. Tüm bu duygu karmaşasının içinde anne babalardan bekledikleri en temel şey aslında anlaşılmak, yargılayıcı, suçlayıcı bir dille karşı karşıya kalmamaktır. Bu da "ben dili" ni kullanmaktan geçer.  Ergenler için özelikle akran gruplarında her türlü olumlu olumsuz ilişki onlar üzerinde büyük etkilere sahiptir. Bu etkiler bazen yıkıcı olabilir. İletişim becerilerini bilmeyen, sorun çözmede başarılı olamayan gençlerin zamanla toplum tarafından dışlanma olasılığı yüksektir. İletişim becerilerini geliştirmek için önce ebeveynlere büyük görevler düşmektedir. Ergen bireyler bağımsız bir " ben " yaratmak isterler, aileler ise sevgi ve bağlılık ile çocuklarını kontrol altında tutmaya çalışırlar. Bu iki durum uygun iletişim becerileri kullanılarak dengelenirse  aile ve ergen arasındaki çatışma en aza indirilir. Şunu söylemeliyim ki günümüzde duygusal zeka maalesef yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dolayısıyla toplum tarafından bakıldığında başarılı insan iyi test çözen insan mıdır, yoksa bunun yanında daha çok empatik tutuma sahip insan mıdır? Çocuklara empati becerisini en temel beceri olarak göstermeli ve öğrenmesine yardımcı olmalıyız. Geriye kalan sorunların bu temel üzerinde kolayca çözüleceğine inanıyorum. Sevgiyle kalın.

                                                                                                     Alemdağ Anadolu İmam Hatip Lisesi Rehberlik Servisi

                                                                            

                                                                                               

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 24.12.2019 - Güncelleme: 09.11.2023 14:43 - Görüntülenme: 538
  Beğen | 0  kişi beğendi